Halkına her zaman her konuda yalan söyleyen bir kral varmış. Sarayında oturarak kendisinin en iyi kral olduğuna inanıyormuş. Aynaya bakıp ne kadar yakışıklı, zeki ve sözü geçen bir kişi olduğunu mırıldanıp dururmuş. Halktan biri bir sıkıntısını anlattığında ona yalanlar söyleyip halkını geçiştirirmiş. İnsanlar hiçbir sorununa çözüm bulamazken kralın yalanlarını dinlemeye devam ederlermiş.
Ülkenin en büyük meydanına çıkıp, halka yapıp edeceklerini anlatıyormuş. İnsanlar artık kralı dinlemekten yorgun düşmüş. Verdiği hiçbir sözü tutmayan kralı dinlemek, insanların artık canını çok sıkmaya başlamış. Herkes yavaş yavaş meydandan çekilmeye başlamış. Kral yalnız kaldığının farkına varınca artık yalan söylemenin faydalı olmayacağını düşünmeye başlamış.
Yıllardır insanlara yalan söyleyerek ülkeyi yöneten kral, kendini tekrar halka kabul ettirmeye karar vermiş. Bunun için de yalana başvurmak kralın en büyük hatası olmuş. Yalandan hastalanarak yataklara düşmeye karar vermiş. Böylece halkına kendini acındıracakmış. Kralın hasta olduğu tüm ülkeye kısa sürede duyurularak kralın öleceğine dair söylenti çıkarılmış. Ülke halkı bunu duyunca elbette çok üzülmüş. Verdiği sözleri ne kadar yerine getirmemiş olsa bile krallarının ölmesini istememişler.
Ülke halkı saraya gidip teker teker kralın yanına girmiş. Kral, ziyaretçiler kapıdan girdiğinde ağlayıp inlemeye başlamış. Çok hasta olduğunu, artık öleceğini ve herkesin kendisine hakkını helal etmesini istediğini söylemiş. İnsanlar dışarı çıktığında kralın halinin iyi olmadığından, ne kadar solgun göründüğünden bahsetmiş.
Kral dışarıdan gelen sesleri duydukça yine insanları nasıl kandırdığını düşünüp içten içe sevinmeye başlamış. Bundan sonraki aşamayı planlayarak kendisinden daha kötü biri olan kardeşini ülkenin başına getireceğini duyurmuş. Ülke halkı daha kötü yönetileceklerinden korkup krallarının ölmemesi için dua etmeye başlamışlar. Kral 3 gün 3 gece yataktan çıkmamış.
Ülkenin cingöz çocuklarından biri krala hiç inanmamış olduğundan hep sarayın arka penceresini gözetlemiş. Kralın geceleri bol bol yemek yediğini, kahve içtiğini ve yataktan kalktığını görünce bunun da yalan olduğu ortaya çıkmış. Kral, halkına rezil olmuş ama yalan söylemekten vazgeçmesi gerektiğinin farkına varmış. Yaşlanıp gerçekten hastalandığında halkından hiç kimse yanında yokmuş. Bu da kendisine ve kraldan sonra gelen kardeşine büyük bir ders olmuş.