Çiftliğin birinde, hep birlikte mutlu yaşayan bir tavşan ailesi varmış. Birbirlerine çok bağlı olan bu aile kendi hallerinde yaşarlarken çiftlikteki diğer hayvanlara da yardım etmeyi çok severlermiş. Her gün çiftlikte koşturup oynayan iki tavşan kardeş, güneşli ve çok sıcak bir günde yine çok eğlenceli bir oyun oynamaktaymış.
Oyun oynarlarken yanlarında su bulundurmayı ihmal etmiyorlarmış. Sularını bir kenara koyarak oyuna dalmışlar. O arada gökyüzünden bir martı çiftliğe konmuş. İki tavşan tam da oyun oynarken yanlarına gelivermiş. Martı o kadar yorgun ve ürkekmiş ki tavşanlara seslenememiş bile. Tavşanlar martıyı fark ettiklerinde martının dudakları birbirine yapışmış. Tavşanlar bu yorgun martıya ne istediğini sormuşlar.
Martı çok susadığını söylemiş. İzin verirlerse gagasını sularına değdirmek istemiş. Büyük tavşan, buna hiç itiraz etmeden kabul etmiş. Sularından içebileceklerini söylemiş. Tavşanların yardımseverliği karşısında martı oldukça mutlu olmuş. Onlara çok teşekkür edip çiftlikten ayrılmak istediğini belirtmiş. O arada konuşmalara kulak misafiri olan anne tavşan, martının yemeğe kalmasında ısrar etmiş.
Martı, bu duruma oldukça sevinmiş ama bir o kadar da utanmış. İsteklerini kabul edip akşam yemeğe kalmış. Anne tavşanın hazırladığı güzel yemekleri yiyip akşam güzel güzel sohbet etmiş. Saat epeyce geç olduğundan artık gitmek için hazırlanmış. Sonra da herkese çok teşekkür edip, uçup gitmiş. Bu olayın üzerinden aylar geçmiş olsa da tavşanlar da martı da birbirlerini unutmamış.
Günlerden bir gün martı çiftliğe gelmiş. Tüm tavşan ailesine güzel hediyeler alarak tam bir vefa örneği göstermiş. Herkes martıyı yeniden gördüğüne oldukça mutlu olmuş. Birlikte güzel vakit geçirip güzel yemekler yemişler. Eğlenceli bir günün ardından yine koyu bir sohbete dalmışlar.
Anne tavşan, martının gösterdiği vefa ve dostluk örneğinin çocuklarına da örnek olması gerektiğinden bahsetmiş. Yardım ve iyilik gördüğü yere yeniden gelerek ne kadar güzel bir davranış yaptığını anlatmış çocuklarına. Çocuklara annelerinin söyledikleri ve martının vefası önemli bir ders olmuş. Yapılan iyiliği hiçbir zaman unutmamaları gerektiğini bu olayla öğrenmişler. Martı sonsuza kadar tavşan ailesini ziyarete devam etmiş.