Yaramaz mı yaramaz bir kız olan Gül, annesini çok üzüyormuş. Annesini üzmesinin nedeniyse gittiği hiçbir yeri annesine söylememesi ya da yalan söylemesiymiş. Gül’ün annesi bu duruma çok üzülüyormuş. Bir yandan da çocuğunun başına kötü bir durum gelecek diye oldukça endişeliymiş. Üzüntüsünü ve endişesini Gül’le paylaşan annesi ne yaparsa yapsın sözünü dinletemiyormuş.
Annesi ve babası, Gül’ün bu durumundan çok şikayetçiymiş. Güzel bir bahar gününde yine Gül, annesinden kapının önünde oynamak için izin almış. Annesi bu konuda Gül’e güvenmeyi tercih etmiş. Gül, annesinin güvenini yine boşa çıkarmış. Kapının önünden ayrılıp yaşadıkları yerin dışına çıkmış. Akşam olduğunda annesi Gül’ü eve çağırmış.
Gül’ün kapının önünde olmadığını fark ettiğinde endişesi giderek artmış. Gül’ü aramak için sokaklara çıkmış ama hiçbir yerde bulamamış. Gece olmuş ama Gül hala eve dönmemiş. Nerede olduğunu hiç kimseye söylemediğinden arkadaşlarından hiç kimse Gül’ü bulamıyormuş. Annesi ve babası Gül’ü didik didik arıyorlarmış ama bir yandan da çok korkuyorlarmış.
Kızlarının başına herhangi bir şey gelecek diye çırpınıp durmuşlar. Kasabanın askerleri de her yerde Gül’ü arıyorlarmış. Askerler kasabanın dışına çıktıklarında Gül’ü bir ağacın altında ağlarken bulmuşlar. Burada ne işi olduğunu sormuşlar. Gül, kasabanın dışındaki arkadaşına gitmek istediğini ama yolu karıştırdığını söylemiş. Sonra da dönüş için yolu bulamamış.
Askerler Gül’ü alıp hemen eve getirmişler. Annesi ve babası öyle mutlu olmuşlar ki Gül’ü sarıp sarmalamışlar. Neden kapının önünden bu kadar uzağa gittiğini ve annesiyle babasına niye yalan söylediğini sormuşlar. Gül, onların kendisine izin vermeyeceğini düşünüp izin almadan kaçmayı denediğini söylemiş. Ailesi bu duyduklarına çok üzülmüş. Onlara bir daha yalan söylememesi gerektiğini Gül’e anlatmışlar. Gül, bu yaptıklarından çok pişman olmuş.
Gül’ün anne ve babası, yalan söylemenin ne kadar kötü olduğunu anlatmışlar. Yalan söyleyen insana bir daha hiçbir zaman inanılmayacağını söylemişler. Böylece Gül’ün hayatının dersini alması gerektiğini göstermişler. Gül hayatı boyunca bir daha kimseye yalan söylememiş. Bir yere gitmek istediğinde mutlaka gideceği yeri doğru söylemeye başlamış. Bu olaydan sonra anne ve babasını artık endişelendirmeden mutlu bir çocukluk geçirmiş.